Tag Araştırması

Type a search term

Detaylı Tarama

BOISSONNAS, Frédéric

İsviçreli bir fotoğrafçı ailesinden gelen François Frédéric Boissonnas yada kısaca Fred (1858-1946) tutkulu bir yürüyüşçüydü. Sadık dostu ve yolculuk arkadaşı, antik Yunan edebiyatı uzmanı ve Cenevre Güzel Sanatlar Akademisi rektörü Daniel Baud-Bovy ile beraber Cenevre'den yola çıkarlar. 1903'te yaptıkları ilk seyahatten 1920'ye kadar, daha önceki yüzyıllarda gezginlerin oluşturmuş olduğu bütün kalıp yargıları kafalarında taşıyarak Yunanistan'ı gezerler ve Epir'den Peloponez ve Girit'e kadar, İthaka'dan Olympos ve Aynaroz'a kadar her yerin fotoğrafını çekerler. Ayrıca belirtilecek bir nokta Boissonnas'ın Baud-Bovy ve Yunanlı avcı Hristos Kakalos ile birlikte 1913 yılı Ağustos ayında ilk olarak Olympos zirvesi Mitikas'a ulaşmalarıdır. Boissonnas babasından miras aldığı fotoğraf atölyesini kardeşi kimyager Edmond Victor Boissonnas ile birlikte işletti. Fotoğrafçılıkta daha iyi bir sonuç veren ortokromatik film (duyarkat) onların buluşudur.

Fotoğraf sanatçısı olarak Boissonnas yunan coğrafyasının ışığı, güzelliği ve belleği ile yüzyüze gelip uğruna 30 yıldan uzun bir süre boyunca coşkuyla ve yorulmadan çalışarak, kendi bakışıyla Yunanistan'ın geçmişini ve yaşadığı anı sergileyen ve geleceğe miras kalan eserini sunar. Fotoğrafçılık sanatına yenilikçi bir tavırla hizmet ederken, ülkeyi, onu çevreleyen ışığın tüm yalınlığı ve eşsizliği ile sergiler. Boissonnas'nın ilerici hayalgücü, yeteneği, tutkusu ve duyarlığı sayesinde tarihî anıtlar, insanlar ve görünümler buralarda herzaman var olmuş olan uyumu onun taze bakışıyla akıllarda yeniden canlandırıyor. Işık, peyzaj, tarih ve insan, eşsiz bir biçimde ve karşılıklı saygıyı aşılayan bir bütünlük içinde birleşirler. Bu karşılıklı saygı ne var ki henüz bir yüzyıl dolmadan yokolmuş durumda. Şiirsel mekândan koparcasına duran yüzlerde dorik düzenin sadeliği hakim. Dikey düşen ışıkta oynaşan anıtlar Dorik düzene mahsus bir kuvvetle belirir ve herşey İonik bir parıltıyla bürünmüş durumda. Bu kırsal yaşam Boissonnas'yı büyüledi; aslında bu tecrübe kendi köklerini arama süreci içinde bir aşamaydı. Boissonnas'nın kökeni Güney Fransa'da Ron nehri yakınlarında, antik çağlarda Yunan denizcilerin koloni kurmuş olduğu yerlerdi. Bıraktığı miras, konusu baştanbaşa Yunanistan manzara ve insanlarından meydana gelen 7.000 fotoğraf çekimidir. Boissonnas'nın, evlendiği Augusta Magnin'den dokuz çocuğu oldu; bunlardan üçü fotoğrafçı oldu. Fotoğrafçılık, sanat ve yunan dostluğunu eşsiz bir biçimde bir araya getiren Boissonnas'nın fotoğraflarına bakarken bunlarda yunan evreninden başka yunan olan herşeye karşı derin bir inanç, hayranlık ve tapınma derecesinde aşk görebiliyoruz.

Aynı dizide Epir, Selânik ve batı Makedonya ile antik ve çağdaş Atina'yı gösteren albümler de çıktı. İzmir hakkında olan bu albümün giriş yazısında Ed. Chapuisat İzmir'den Amazon diye sözederek kısaca şehrin geçmişine değinir, tarihindeki tüm önemli kişilikleri sıralar ve şehrin saygın geçmişini över. Fotoğraflar limandaki yunan gemilerini, rıhtımda geçit yapan yunan ordusunu, rum ve türk mahallelerinde günlük yaşamdan pitoresk sahneleri, çarşıyı ve şehrin çevresindeki köprülerle su sarnıçlarını görüntülüyor. Yayın İzmir'in 1922 yılında imha olmadan önceki zamana ait nadir fotoğraflarını içermektedir.

Yazan: İoli Vingopoulou

BOISSONNAS, Frédéric - Samos

BOISSONNAS, Frédéric - Rest Images