Tag Araştırması

Type a search term

Detaylı Tarama

LE ROY, Julien David.

Fransız asıllı mimar Julien-David Le Roy (yaklaşık 1724/1728-1803) bir saatçinin oğluydu. Mimarlıkta çeşitli ödüller kazanmanın ardından Farnèse sarayının planlarını yapmak üzere Roma'ya yerleşir. Arkeolojik araştırmalara katılmayı düşündüğü bir sırada J. Stuart ve Ν. Revett adlı iki İngiliz'in Atina'daki antik harabelerin planlarını çizdiklerini öğrenir ve bu işe kendisi yetişmek ister.

Böylece 1754 yılının Mayıs ayında Babıali istikametli bir fransız savaş gemisine binip Ege denizini geçer ve İzmir ile Delos'ta durduktan sonra 1755 Şubat ayında Atina'ya varır. Burada birkaç ay kalıp Atina'daki Capucins rahipleri ve Pausanias metninin yardımıyla anıtları özdeşleştirir, planlar çizer ve araştırmalarını Pire, Sunion, Korint, Thorikos ve Sparta'da sürdürür.

Fransa'ya 1755'in Temmuz ayında döner ve İngiliz rakiplerinin hazırladığı yayından önce yetişebilmeyi hedefleyerek Kont Caylus'un da yardımıyla 1758 yılında bu son derece etkileyici yapıtı yayınlar; ardından aceleyle ingilizce (1759) ve almanca (1764) baskısı da piyasaya çıkar, ancak ikisi de oldukça baştansavma iş olur. Aynı yıl (1758) Kraliyet Mimarlık Akademisi üyeliğine seçilir ve 1762'de Akademi tarihçisi görevine tayin edilip 40 yıl süreyle bu kürsüde ders verir. Eserleri arasında bir tanesi Büyük Konstantin zamanından kendi günlerine dek hristiyan mabetlerinin gelişmesi hakkındadır. Güçlü ve yaratıcı bir düşgücüne sahip olan Le Roy ayrıca antik gemiler hakkında bir makale yazar, 1787 yılında ise pek başarılı olmamakla birlikte bir tane "trireme" (üç sıra kürekçili gemi) inşa eder.

Atina ve öteki yerlerdeki anıtları yerinde ölçüp planlarını çizmekle beraber Le Roy'nın tabloları Stuart ve Revett'in yapmış olduğu aynı konulu tablolar kadar doğru değildir. Nitekim Le Roy Stuart ve Revett'in sert eleştirisine de maruz kalır. Ancak Le Roy yaşadığı dönemin estetik kurallarına uyarak görsel açıdan herşeyi yapabilme özgürlüğünü savunur, bu teoriye göre konu görüntüden daha üstün olup yarattığı heyecan kâğıda aktarılan çizimden daha önemlidir. Bütün anıtlar ve özellikle Atina anıtları, Perikles asrından önceki yıllara ait olanlarla Altın Çağdan sonraki devre ait olanlar diye iki dönemde sınıflanmaktadır.

1770 yılında yapılan bu ikinci baskıda ise Le Roy İngiliz mimarların iğneleyici ancak doğru da olan eleştirisini göze almak zorunda kalır. Her şeye rağmen Le Roy'un yapıtı çağının sanat ve mimarîsi üzerinde son derece etkili olup okurlar tarafından coşkuyla karşılanır ve ondan sonraki tüm sanat ve mimarlık eserleri antik yunan sanatının mükemmelliğine bir dönüş eğilimi gösterir.

Böylelikle 18. yüzyılda Avrupalıların beslediği Yunanistan düşünün yerleştirildiği düşler ülkesi, seyahatnamelerin görsel dağarcığında, İngiliz Stuart ve Revett'in rakibi olan bu ünlü fransız mimarın altmış tablosuyla ifadesini bulmaktadır. Bu eserler ünlü antikbilimci J.J. Winckelmann'ın "Yunanlıların yüce hümanizması" ile "antik yunan sanatının güzellik ülküsü" hakkında nutuk attığı günlere ve Avrupalıların antik yunan kültürünü idealleştirme süreci başladığı sıralara rastlamaktadır.

Yazan: İoli Vingopoulou

LE ROY, Julien David. - Mystras - Sparta

LE ROY, Julien David. - Rest Images