Tag Araştırması

Type a search term

Detaylı Tarama

FOSSATI, Gaspard. Aya Sofia Constantinople, As recently restored by Order of H.M. the Sultan Abdul Medjid, Londra, P. & C. Colhaghi, 1852.

Gaspare Fossati (1809-1883) ve kardeşi Giuseppe Fossati'nin (1822-1891) ataları mimardı. İsviçre'de doğarlar, Venedik ve Milano'da öğrenim görürler. Gaspare 1833 yılına dek Roman ve Rönesans mimarîsini inceler, Pompei'de gerçekleştirilen kazılara katılır, ardından Rusya'ya gidip kısa bir süre sonra (1836) St. Petersburg'da "saray mimarı" ünvanını alır ve İstanbul'da Rus Elçiliği binasının planını çizmekle görevlendirilir. Oradayken kardeşi Giuseppe (okunuşu: Cuzeppe) ve başka İtalyan ve yerli mimarla birlikte 50'den fazla yapının yapımı için çalışırlar; bunların çoğu Osmanlı devletinin Tanzimat devri politikası kapsamında yapılan kamu binalarıdır.

1847 yılında, Sultan Abdülmecit, Fossati kardeşleri yüzyıllar boyunca hiçbir bakım görmemiş olan Ayasofya'nın bakımı ve onarımı ile görevlendirir. İki yıl süren ve 800'den fazla kişinin çalıştığı restorasyon faaliyetleri sırasında mabetin kubbesi ve yan kubbeler desteklenir, mozayikler temizlenir, top kandiller değiştirilir, mihrap ve minber onarılır, ayrıca dört büyük sütuna daire biçimindeki dev hat levhaları eklenir.

Fossati kardeşler İstanbul'da kaldıkları süre içinde birçok yabancı elçilik binası (İspanya, Hollanda, İtalya, İran), iki tane italyan tiyatrosu, ve osmanlı devlet idaresinde rütbeli birçok kişinin ve yabancı tüccarın evlerini inşa ederler. Fossati kardeşler 1858 yılında hâmileri sadrazam Reşid Paşa'nın ölümünden sonra İsviçre'ye dönüp oradaki evlerini osmanlı mimarîsine uygun bir biçimde inşa ederler. İki kardeşten Gaspare 1862 yılında Milano'ya gider. Milano'da Duomo meydanı, Galleria Vittorio Emmanuelle II ve Palazzo Marino sarayının planları kendisine aittir.

Fossati kardeşler, 1852 yılında, Ayasofya onarım faaliyetleri tamamlanıp görkemli açılış töreni yapıldıktan sonra (13 Temmuz 1849), Londra'da, burada sözkonusu olan kitabı yayınlarlar. Kitap, 1453 yılından itibaren cami olarak işlev gören anıtın iç kısımlarından son derece ilginç görüntüler gösteren taş gravürler içermektedir. Önsözde binanın mimarî safhaları hakkında kısa bir tarihçe yer almakta. Taş gravürler ise Louis Haghe imzasını taşımaktalar.

Yazan: İoli Vingopoulou

Konular (27)