DODWELL, Edward. Views in Greece, from Drawings by Edward Dodwell Esq. F.S.A &c., Londra, Rodwell and Martin, 1819.
Soylu ve zengin bir İrlandalı aileden gelen arkeolog ve ressam Edward Dodwell (1767-1832), Dublin'de doğar ve Cambridge'deki Trinity College'de edebiyat ve arkeoloji öğrenimi görür. Büyük servetinin sağladığı ekonomik rahatlık sayesinde meslek edinme gereksiniminden uzak kalarak kendini tümüyle Akdeniz uygarlıklarıyla ilgili araştırmalara verir.
1801 yılında Atkins ve tanınmış gezgin W. Gell'le birlikte İyon adaları (Korfu, Zante v.s) ve Truva yöresini gezer. 1805-06'da ise yol arkadaşı ressam Simone Pomardi ile birlikte Rumeli'yi gezer. Daha sonra Napoli ve Roma'ya yerleşip kendisinden otuz yaş genç bir kadınla evlenir. Birçok Avrupa kültür vakfının onursal üyesiydi. İtalya dağlarında keşif gezileri yaptığı sırada hastalanarak ölür. Arkeolojik eserlerden oluşturmuş olduğu büyük koleksiyonu (sikkeler, 115 adet bakır eşya, 143 tane amfora) bir süre Roma'daki evinde barındırıldıktan sonra Münih Heykel Müzesine satıldı.
Üretken bir yazar ve aynı zamanda görsel sanatçı olan Dodwell devri için eşsiz olan eserlerinde arkeolog olarak sahip olduğu merak duygusu, eleştirel bakış ve sanatkâr duyarlığından oluşan çok yanlı yeteneğini ortaya koyar. Eserinde ilk kez olarak bir "mekân"ın gerçek anlamda keşfini tanıma olanağına sahip oluyoruz: Yürüyüş bir keşif ve tanıyış aracı olarak anıt, tarih, çağdaş insan ve kaynakçalara dayalı bilgileri bir araya getiriyor.
Bu iki ciltlik yayında anlatılan ve arkeoloji ile topoğrafya malzemesi açısından zengin verileri olan yolculuk, Yunanlıların isyandan önceki (1821) devirdeki kamu ve özel yaşamlarıyla ilgili sonsuz zenginlikte bir bilgi hazinesi oluşturuyor.
Dodwell 1801 yılının Nisan ayı sonlarında İtalya'da tanımış olduğu Santorini adasından zeki ve okumuş bir Yunanlıyı tercüman olarak yanına alıp Venedik'ten yola çıkar. Adriyatik denizini geçip bir ay içinde yol arkadaşlarıyla birlikte Rus-Osmanlı işgali altındaki Korfu'ya varır. Yolculukları Paksos adaları, Parga, Leukada'ya (Santa Mavra) doğru devam eder. Dodwell kitabında eski harabeler, ürünler, köyler ve efsaneye göre antik yunan şairi Saffo'nun Faon'a karşı olan umutsuz aşkından dolayı denize düşüp öldüğü Lefkata burnu hakkında yazar. Buradan Preveze'ye gidip Nikopolis'teki arkeolojik siti gezer, İthaka adasına devam edip buradaki coğrafya ve ekonomik durum hakkında ve antik harabeler arayışı hakkında yazar. Son olarak Kefalonya'ya gelir ve burada Yunanistan yörelerine William Gell ile birlikte yaptığı ilk yolculuğu tamamlar.
Dodwell 1805 yılında ressam Simone Pomardi ile birlikte Sicilya'nın Messina limanından yola çıkarak Zante'ye varır, buradaki köyler, nüfus, ürünler hakkında yazar; daha sonra Mesolongi'ye geçer. Tepedelenli Ali Paşa'nın yerel halka yaptığı zulümler, yöreye özgü ürünler, Akheloos nehri ve Echinades takımadaları hakkında yazar. Yolculuğun devamında Patra'ya ulaşıp konsolos Nikolaos Stranis'in misafiri olur. Stranis'in konağı yıllarca birçok Avrupalı konuğun buluşma yeri olmuştu. Dodwell'in Patra'yı gezmesi buralarıyla ilgili teorik bilgilerini doğrular. Çağdaş Patra'dan sözederken kolay anlaşılır bir şekilde şehrin hem mimari düzeni ("Yunanlıların evleri kireçle Türklerin evleri ise kırmızı ile boyanmış" olduğunu bile belirterek), hem ekonomik durumu hakkında (yöreden ihraç edilen ürünler dahil) yazar. Patra'da kaleyi, meşhur koca gövdeli selvi ağacını, Aziz Andrea kilisesi ve ayazmasını (kutsal su kaynağı) ziyaret eder. Yazısına yolculuk arkadaşı Pomardi'nin çizmiş olduğu ve kutsal kaynağı görüntüleyen deseni de ekler. Patra'da oldukça çok siyah kölenin bulunmasını kaydeden Dodwell ayrıca birtakım arkeolojik eseri edinmek için de çabalarda bulunur. Patra hakkında yazarken özellikle şehrin tarihî belleğini canlandırır. Seyahatnamesinde Yunanistan'ın çağdaş gerçekliğini sergilerken yararlandığı eski kaynaklar ve daha önceki gezi tanıklıkları ile kendi bilgilerini bilimsel bir şekilde belgelendirir.
Dodwell Peloponez'deki bir salgın yüzünden Atina'ya başka yoldan gitmeyi yeğleyip Nafpaktos (İnebahtı), Galaksidi (burada karnaval gösterilerini izler) ve Amfisa'dan geçerek (burada Kefalonyalı bir doktorun evinde konuk olur ve voyvodayı ziyaret eder), Parnasos dağına çıkar, Hriso köyünde durak yapar ve Kastri'de konaklayıp Kastalya çeşmesini ve Delfi'de o zaman görülebilen pek az antik harabeyi gezer. Yolu Arahova ve Distomo'dan geçip onu Livadia'daki Trophonius kâhinleri antik sitine götürür, oradan da öteki Boeotia köylerine (Orchomenos, Aliartos, Thespiae) devam eder. Eleutherae yolundan ve Eleusis ovasından geçerek 26 Mart günü, Lord Elgin'in çalışma ekipleri Akropolis'in kabartma mermerlerini söktüğü sıralarda Atina'ya varır. Dodwell burada Eylül ayına kadar kalıp Attika'nın hemen hemen tümünü (Pendeli dağı, Fili, Acharnai, Kifisia, Vrauron, Porto Rafti, Thorikos, Lavrion, Sunion, Pire) ve Aegina ile Salamis adalarını gezer. Arkeolojik konuların yanısıra Yunanlıların dansları, müziği ve oyunları, hamamlar hatta böcek ve kuşlar hakkında bile yazar.
Atina'dan sonra yürüyerek Thiva (Thebai)'dan, Kopais gölü, Thermopylae ve Lamia'dan, Stylis ve Almyros'tan geçerek Volos ve Pelion'a gelir; yazısında yol boyunca karşıladığı tüm antik kent harabelerinden söz eder. Bundan sonra Larissa ve Ambelakia'ya gelip buradaki yaşamın üstün düzeyi, kültürlü insanlar ve pamuk iplik boyama endüstrisinden son derece etkilenir. Tesalya ovası, Lilaia, Amfikleia, Fokida, Boeotia içinden geçerek ve Chalkida ile Maraton'a uğradıktan sonra yeniden Atina'ya döner. Bütün yaz boyunca burada kalır. 1805'in Aralık ayında onu Argos-Korint yöresini gezerken buluruz: Dafni manastırı, Eleusis ve dinî gizemleri, Megara, Korint kıstağı, Korint kalesi, Kechries, Nemea ve bağları, Argos'ta akropolis ve antik tiyatro, Mykene ve Atreus'un hazinesi, Tiryns ve Nauplion, Epidaurus ve Asklepios tapınağının kalıntıları, Troizina, Methana, Poros gezip yazdığı yerlerdir. Daha sonra Aegion yolu üzerinde Sikyon, Xylokastron'dan geçip yörenin hanlarında durur ve Patra'dan sonra Achaia ve İleia'nın (Elis) bütün köylerini betimleyerek 24 Ocak 1806 tarihinde Olympia'ya varır. Gezinin devamında Messini, Megalopolis ve Vassai'deki harabeleri ziyaret ettikten sonra Şubat sonlarında Sparta'ya gelir. Tekrar Arkadiya ve Achaia'yı geçerek (Tegea, Tripoliçe, Mantineia, Orchomenos, Stymphalia, Feneos, Kalavryta, Mega Spilaion'a uğrayarak) Patra'ya ulaşır ve ilkbaharda İyon adalarından geçerek nihayet 18 Eylül 1806'da Roma'ya varır.
Dodwell gezdiği arkeolojik kalıntılıları camera obscura tekniğini kullanıp belgeledikten sonra bunlara gravürleri de ekleyerek sanatla bilimsel bakışı birleştirmeyi amaçlamıştı. Kendisinden sonra Yunanistan yöresini gezen bütün gezginler için temel bir kaynak oluşturan ve arkeolojik araştırmalarda bugün hala son derece yararlı bir çalışma olan eserinin yayınlanmış üç cildinde Dodwell'in 400'e yakın kendi çizdiği manzara ve tarihsel anıt resmi bulunmakta. Son zamanlarda ise bugüne dek bilinmeyen daha onlarca deseni ortaya çıktı.
Sözkonusu kitap Dodwell'in kendi çizimlerine dayanan renkli taş baskı (akuatinta/ boyalı su) resimler içermektedir. Her resmi Dodwell'in kendisinin ingilizce ve fransızca dilinde yazdığı açıklayıcı notlar izlemekte. Giriş yazısında 1000'e yakın eskizden yayınlanmak üzere 60 tanesinin seçildiği ve bunların özel bir çizim uslubuyla çizilip ve renklenip basıldığı, ancak maddi nedenlerle basılmış nüsha sayısının az olduğundan söz edilir. Bu çizimler Dodwell "Seyahatname"sinin eki olup, resimdeki kişi ve olayların özdeşleştirilmesi için resimle birlikte metnin de okunmasını zorunlu kılar. Sanatçının resmettiği şeyi gerçeğe sadık kalarak aktarma arzusu ve aynı zamanda günlük yaşamdan hoş ayrıntılar kaydetme çabası sergilenen görüntülerde belirgindir.
Yazan: İoli Vingopoulou