MONCONYS, Balthasar de. Journal de voyages de Monsieur Monconys, Conseiller du Roy en ses conseils d'estat & priué, & Lieutenant criminel au Siege Presidial de Lyon.., III cilt., Lyon, chez Horace Boissat & George Remeus, 1665.
Fransız asıllı fizikçi ve yargıç Balthasar de Monconys (1611-1665) (okunuş: Baltazar dö Monkoni) Lyon şehrinde doğar. Yaşadığı kentte 1618 yılında veba salgını baş gösterince, ailesi onu Salamanka şehrine bir Cizvit yatılı okuluna gönderir. Metafizik ve gizemcilik (mistisizm) için yoğun ilgi duyan Monconys, Pythagoras öğretilerini, Zerdüştlüğü, hatta Yunan ve Arap simyacıların eserlerini okur. Daha küçük yaştan beri Hindistan ve Çin'e kadar ulaşmayı düşlemesine karşın eğitimini tamamladıktan sonra Lyon'a geri döner ve nihayet 34 yaşındayken kütüphane güvenliğini ve teorik laboratuvar bilgilerini terkedip kararlı bir biçimde Avrupa ve Doğu'ya seyahat etmeye başlar.
Monconys, Luynes dükünün oğluyla birlikte Portekiz, İngiltere, Almanya, İtalya, Alçak Ülkeler (Hollanda), İstanbul ve Orta Doğu'ya seyahat eder. Daha ilk yolculuğundan (Portekiz'de) uğradığı her şehirde kısa zamanda matematikçi, rahip, cerrah, mühendis, kimyager, doktor ve prens gibi çeşit çeşit insanlarla bağ kurup laboratuvarlarını ziyaret ederek "sır ve tecrübeler" derler. Yazdığı metinde bu süreci izlemekteyiz. Portekiz'den sonra ilk kez olarak İtalya'ya gider ve nihayet çeşitli dogmaları, eski dinleri ve "gymnosophist"leri (çıplak bilgeler) incelemek üzere Doğu'ya doğru yola çıkar. 1647-48 yıllarında Mısır'da bulunmaktadır; Zerdüştçüler ve Hermes-Thot (Hermes Trismegistus) müritleriyle karşılaşmak için Sina dağına kadar ulaşır. Mısır'da 17. yüzyılın bu Batı Avrupalısı daracık sokakların oluşturduğu labirent içinde yitip, türk, kıptî, yahudî, arap, moritanyalı, maruni, ermeni, derviş gibi binbir çeşit dogma ve mezhep, milliyet ve kültürel adet keşfeder. Batıl inançlara uyar, ibranice farsça yada arapça dillerinde yazılmış şahane gökbilim kitapları keşfeder. Kutsal Yerlere hacılık ziyaretinin ardından Anadolu'yu boydan boya geçip İstanbul'a varır. Buradan İran'a gitmeyi planlar. Ancak veba salgını bir kez daha onu kaçmaya zorlar; İzmir'e geçip oradan 1649 yılında Lyon'a döner.
Monconys 1663'ten 1665'e kadar hiç ara vermeden Paris, Londra, Hollanda ve Almanya arasında mekik dokuyup prens ve filozoflarla konuşur, çeşitli kütüphane ve laboratuvarları ziyaret eder ve birçok bilim adamıyla yoğun bir mektuplaşma sürdürür. Ancak sonunda üstüste geçirdiği astım krizlerinden sonra seyahat notlarının kitap olarak basılmış halini göremeden ölür.
Sözkonusu yayın (1665-1666) Monconys'nin oğlu ve dostu Cizvit rahip J. Berchet tarafından hazırlanmıştır. Monconys'nin geniş bir ilgi alanına sahip oluşu günlüğünü tamamlayan desenlerle kanıtlanmaktadır. Derlemiş olduğu çeşitli ve zengin malzeme içinde: ilâç reçeteleri, kimyasal formüller, gizli ilimlerle ilgili malzeme, matematik bilmeceleri, cebir ve geometri problemleri, zoolojiye (hayvan bilimi) ilişkin gözlemler, mekanik uygulamalar, doğa fenomenleri betimlemeleri, kimyasal deneyler, makineler, tıp konuları, felsefe taşı, astronomi ölçümleri, büyüteçler, termometreler, su tesisatıyla ilgili cihazlar, içkiler, hidrometreler, mikroskoplar, mimarî yapılar, hijyen ve likör yapımı gibi konular var.
Kitabın üçüncü cildinde işlenen konular arasında 165 tane fizik kimya ve tıp deneyi ve sonuçları, ve Maraton muharebesi hakkında bir sone yer almaktadır. Bu içeriğin sınıflanması için kitaba beş tane ayrı çözümlemeli dizin eklenmiştir. Aynı zamanda, Monconys'nin üç ciltlik eserinden upuzun bir isimler katalogu da (250'den fazla isim) elde edilebilir. Bu isimler yazar ve düşünür, doktor, simyacı, astrolog, matematikçi, deneyci ve çeşitli uzman araştırmacılara aittir. Monconys'nin metninden ve mektuplaşmalarından, 17. yüzyıl ortalarında özellikle batı Avrupa'da, 20 yıldan fazla bir süre için, tüm bilim uzmanlarının yeniden birleştirebileceği son derece ilginç bir bilimler arası ilişki ağı ortaya çıkmaktadır.
Monconys'nin yazış uslubu tekdüze olmakla birlikte, bir laboratuvar araştırmacısının seyahat günlüğü ile gözlem defterini bir arada bulundurması açısından eşsiz bir cazibeye sahiptir. Metne eşlik eden desenler seyahat edebiyatı yayınlarında rastlanan ender türden bir malzeme oluşturmaktadır.
Yazan: İoli Vingopoulou