Fransız asıllı yazar çizimci ve karikatürcü Henri Louis Avelot (1873-1935) yıllar boyunca eserlerini Paris'teki sanat sergilerinde teşhir etti ve çizimlerine eşlik eden akıllı yorumlar ve kelime oyunları (cinas) için büyük takdir topladı. Laurens yayınevinde yazar, özellikle de çizer olarak çalıştı. Avelot 1893-94 ve 1896-97 yıllarında ilk Olimpiyatların organizasyonu vesilesiyle Yunanistan ve Orta Doğu'ya seyahat eder. Bu seyahatte kendisine dostları Raymond, Joseph, ve Georges de la Nezière eşlik eder.

Fransa'ya dönüşlerinde Avelot ve Joseph de la Nezière seyahat tecrübelerini iki resimli kitapta yayınlar. Daha sonraki yıllarda Avelot, Joseph ve Raymond de la Nezière ile birlikte Paris'in Montmartre mahallesinde bir resim atölyesi paylaşır.
Avelot “Le Pêle-Mêle”, “L'Illustration”, “La Joie des Enfants”, “Jeudi de la Jeunesse”, “La Semaine de Suzette” gibi birçok dergi için çalıştı. Ayrıca kahramanı Philibert olan çocuk kitabı serisi için resimler çizdi; nitekim Philibert adlı hikâye kahramanı çok tanınmış ve sevilen bir figür oldu.

Avelot 1896-97 yıllarında Yunanistan'a geldi. Marsilya'dan yola çıkıp Maleas burnundan ve Kithira (Çuha) adasından geçerek Pire'ye ulaştı. Atina'da bulunduğu sürede tarihî anıtları ve harabeleri gezdi ve notları arasında şunu kaydetti: "Atina'yı anıtları için ama kendisi için de seviyorum". Atina seyahatine ilişkin olarak Paskalya bayramını ve kraliyet ailesini betimler, ve sokaklarda karşılaştığı insan tiplerinden birçok ilginç çizimler yapar. Daha sonra Eleusis, Salamis, Megara, Korint, Argos, Nafplion'u (Nafplion'da kahvede dinlediği konuşmaları olduğu gibi aktarır), Sunion, Lavrion, Halkida, Volos, Larisa, Kalambaka ve Meteora'yı ziyaret eder. 1897 yılının ilkbaharında Makedonya'ya, daha sonra ise İzmir'e gider - İzmir'de deve güreşlerinden başka Ermeni katliamını da anlatır. Ege denizi seyirinden Tinos, Siros, ve Hanya'yı betimler. 1897 yılı Nisan ayında vuku bulan siyasi ve askerî olayları anlatmayı ihmal etmez, Fransız hükümetinin ülkenin politikasına müdahale etmesini ve pasif kalışını eleştirir; Doğu'da artık hukuk'un ve yurttaşların kutsal görevlerinin yok olduğunu belirterek Şark Meselesinin (Doğu Sorununun) herhangi bir çözümü olup olamıyacağını merak ettiğini yazar.

Yazan: İoli Vingopoulou