WORDSWORTH, Christopher. Athens and Attica : Journal of a Residence there…, Londra, J. Murray, 1836.
Yunan ve latin edebiyatı konusunda aşırı derecede bilgili olan İngiliz kökenli Christopher Wordsworth (1807-1885), 1868 yılından itibaren Lincoln kilisesi piskopozu görevinde bulunmuş ve tanrıbilimle ilgili birçok eser yazmıştı. 1832-1833 yılları arasında Yunanistan'ı gezdiği süre içinde kral Otto huzuruna çıkan ilk İngiliz'di.
Eserleri arasında en söze değer olanlardan Athens and Attica… ile Greece, pictorial, descriptive…'de 17. yüzyıldan beri geçerli olan ağır edebi bir uslup kullanmakla birlikte kendisi o eski eserlerin elitist havasından arınmış olarak yazıyor. Eski yazarlar mitoloji, çağdaş coğrafya ve nüfusla ilgili bilgiler, edebi anlatış ve alan üzerinde yapılan gözlemlerden meydana gelen muğlak bir karışım ortaya koyarken, Wordsworth, bunun tersine, arkeolojik betimlemelerinin ciddiyeti, edebi eserlere yaptığı bol göndermeler, antikçağ yazarlarından verdiği alıntılar, gözlemlediği ortamı kaydedişindeki coşku ve ara vermeksizin çalışan araştırmacı anlayışıyla kendini okurlarına kabul ettirmişti.
Hesiodos'un Eğriboz'dan Oropos'a ve Ramnous'a dek izlemiş olduğu yolu alarak 1832 yılının Ekim ayında Wordsworth Atina'ya ulaşır ve burada 1833 yılı boyunca kalır. Arkeolojik araştırmaları yanısıra çağdaş yaşamla da ilgilenir ve yeni kurulmuş başkent ile tüm Attika yarımadası (Oropos, Tanagra, Aphidnae, Ramnous, Marathon, Sounion, Thorikos, Hymettus v.b.) hatta Salamis ve Aegina adalarından da sözeden ayrıntılı bir gezi rehberi hazırlar. Wordsworth yapıtının özellikle antik yunan edebiyatıyla haşir neşir olan ingiliz okur kitlesine hitabettiğini belirtip W. M. Leake ve R. Cockerell'in yöreyle ilgili etraflı bilgiler içeren metinlerine de değinir.
Arkeolojik yerlerle antik çağ edebiyatı kaynaklarının karşılaştırmalı incelenmesi son derece ilginç bir sonuç verirken aynı zamanda gezgin yazarın mekânla ilgili sahip olduğu kuramsal ve somut bilgi zenginliğini de kanıtlar; ayrıca o dönem gezginlerinin sahip olduğu bilgi seviyesini ve dolaysıyla arkeolojik kalıntıların olduğu yerlerde manevî duyarlıklarına layık heyecanlar yaşama arzularını da karakteristik bir biçimde sergiler.
Mekân ve tarihsel kaynak ilintisinden verebileceğimiz birkaç örnek şunlardır: Halkida (Eğriboz) ve Hesiodos; Aulis ve Plutarkhos; Tanagra ve Pausanias; Kithairon ve Euripides; Oropos ve Strabon, Arrianos, Eshilos; Klepsidra ve Euripides; Tiyatro ve Platon, Eshilos, Sofokles, Euripides, Aristofanes; Akropolis ve Euripides v.s.
Yazan: İoli Vingopoulou