Mycenae
J.L.S. Bartholdy'nin içeriği dolaysıyla çok tartışılmış olan eserinde (1807) Miken'in (Mikene, Mykenai) prehistorik akropolis harabelerinin en eski görüntülerinden biri yayınlanır. Bu görüntülere konu olan Aslanlar Kapısı, sözkonusu arkeolojik mekânın en belirgin kabartma yontu anıtı olması nedeniyle Miken'in tipik görüntüsü haline gelir. Aynı konuyu Ed. Dodwell'in nadir kitabında (1814); güzergâhıyla gözlemleri açısından çok önemli bir eser olan Ed. D. Clarke'ın seyahatnamesinde (1814); arkeoloji-sever W. Haygarth'ın şiir biçiminde yazdığı eserinin (1814) görsel kısmında; ve daha sonra yayınlanmış eserlerde (R.R. Farrer, 1882) yeniden rastlarız.
19. yüzyıl başlarında W. Gell (1810), Pausanias'ın metninde betimlenen yerlerde düzenli biçimde arkeolojik araştırmalar gerçekleştiren ilk kişilerden biri olarak özellikle Miken'de birçok yeri özdeşleştirir. Ed. Dodwell'in üstün nitelikli tabloları (1819), Yunan bağımsızlığından önceki devirde hem tarihî mekân hem Yunanlıların kamu ve özel yaşamı hakkında sayısız bilgiler vermektedir. Dodwell'e arkeolojik gezilerinde yoldaşlık eden İtalyan asıllı ressam S. Pomardi (1820), sipariş üzerine sayısız konu resmetmişti. Pomardi'nin çizimleri net sonuç ve doğruluklarıyla göze çarpmakta. Daha az tanınan arkeolojik alanlar sergileyen Ed. Dodwell'in tabloları (1834) konuları bakımından bugün hâlâ öncü niteliklerini korumaktalar. Daha önce yayınlanmış benzer konulu eserlerden esinlenen A.-V. Joly'nin taş baskı gravürleri (1824), devrin yunansever anlayışıyla tam bir uyum içindedir.
Fransa devletinin Yunanistan'a gönderdiği Mora Bilimsel Araştırma Ekibinin G. A. Blouet yönetimindeki Mimarlık ve Heykeltraşlık Bölümünün incelemeyi ve araştırmayı üstlendiği tarihî anıt ve yöreler hakkında - bu arada Miken arkeolojik alanı hakkında da - bulunduğu gözlemler, sanat ve teknik bakımından üstün nitelikli çizimler eşliğindedir. Bu araştırmanın, üç görkemli cilt olarak yayınlanan (1831, 1833, 1838) sonuçları, o andan itibaren sözkonusu anıtlar hakkında güvenilir bir kaynak ve ilerideki bütün benzer çalışmalar için esaslı bir el kitabı oluşturur.
Miken'de arkeolojik incelemelerin odak noktası ve dolaysıyla seyahatnamelerin görüntü kısmına esin kaynağı olan başka bir konu "Atreus hazinesi" adıyla da bilinen Tümülüs (anıt mezar) olur [R. Walpole (1818), Ed. Dodwell, (1819), J.J. Horner (1823), Ch. R. Cockerell (1830), F.Ch.H.L Pouqueville (1835), J. Skene (1838-45) ve E. Rey (1864)]. Miken'in doğal ortamı ise ressam O.M. von Stackelberg'e esin kaynağı olmuştu (1830). O.M. von Stackelberg 19. yüzyıl başlarında (1834) Yunanistan'a yaptığı seyahatten sonra tarihî yerlerle arkeolojik anıtları o sıralarda doğmakta olan romantizm akımına göre aktarmayı başarır.
Albüm'de (1984) sergilenen eserler arasında, İngiltere'de yayınlanan çığır açıcı “The Illustrated London News” (1842-1885) dergisiyle “The Graphic” (1869-1885) dergisinden alınmış nadir ve çok kayda değer tahta baskı gravürler yer almaktadır. Bu gravürlerin konusu 1842-1885 yılları arasında vuku bulmuş siyasal ve toplumsal olaylar ve savaşlara ilişkin yerler ve kişilerdir. Görüntüler arasında Heinrich Schliemann'ın Miken bulguları da yer alır.
19. yüzyılın ikinci yarısında Heinrich Schliemann tarafından başlatılan düzenli kazılardan sonra Miken'deki Tümülüs (anıt mezar) artık fotoğraflarda görülmeğe başlar [El. Cabrol (1890), Ε. Reisinger (1923)]; hatta birçok değişik görüntüleme tekniğin bir arada bulunduğu kitaplarda da görülür (A. von Schweiger Lerchenfeld, 1887). İrlanda asıllı üretken yazar J. P. Mahaffy'nin Yunanistan gezisine ve bu arada Miken ziyaretine de ilişkin eseri (1890) kusursuz nitelikte tahta baskı gravürlerle donatılmıştır. Sözkonusu gravürler esas olarak kimi düşgücü eseri olan, kimiyse fotoğraflara dayanan ve kalemle yapılmış olan çizimler kullanmaktadır.
Yunanistan Devletinin kuruluşuyla, Miken'in kolay ulaşılabilen önemli bir arkeolojik alan olması nedeniyle yöreye ilişkin görüntü temaları çoğalır [Fr. Aldenhoven (1841), G.N. Wright (1841), Th. Moncel (1843)]. Antik kentin etkileyici surlarının kabartma yontuları ise devrin tüm sevilen kitaplarının gravürleri arasında yer alır ( (Ch. Wordsworth, 1841; Ch. Wordsworth, 1882). ). J. von Falke'ın (1887/ 2002) eserini donatan ve kusursuz nitelikte olan tahta baskı gravürler ise, antik Yunan sanatından eserler ve antik Yunanlıların özel ve kamu yaşamına ilişkin düşgücü eseri görüntüler içermektedir. H. Cook'un gravürlerinde (1853) konu ne olursa olsun (tarihî anıt, manzara, günlük yaşam sahneleri v.s.) hep aynı sakin uslupla aktarılmıştır. Tarihî anıtlar genellikle günlük yaşam sahneleri içinde beliren insan figürleriyle tamamlanır, manzara görüntülerine ise bitki aleminden öğeler katılarak denge kurulur.
Betimlediği yer ve insanlar üzerinde keskin bakış ve gözlem yeteneğiyle göze çarpan H. Belle'in (1881) seyahatnamesi aynı nitelikleri taşıyan görsel malzemeyle tamamlanır.
19. yüzyıl sonlarına doğru yayınlanan gezi rehberlerinde yöreyle ilgili plan ve çizimler yer alır (K. Baedeker, 1894). 20. yüzyıl başlarken Miken ortamı ve ilgili efsaneler yayınlanan eserlerin başlıca teması olur (V. Willoughby, 1925).
Yazan: İoli Vingopoulou