Tag Araştırması

Type a search term

Detaylı Tarama

Cephalonia – Ithaca

Kefalonya

Kefalonya adası, edebiyat ve coğrafya yayınları evreninde, tıpkı öteki Yunan adaları gibi, ilk kez 15. yüzyıl başlarında Cr. Buοndelmonti'nin elyazması haritalardan oluşan öncü eseri "Liber Insularum Archipelagi"de kaydedilir. Bu ada-sahil atlası (isolario) daha sonra elyazması olarak yada baskıyla yayınlanan benzer eserlere, örneğin Β. Bordone'nin (1547) haritalarına örnek olmuştu. B. Bordone kendine özgü haritalarına adanın tarihi, iklimi, ve söylenceleriyle ilgili bilgiler eklemektedir.

G. Fr. Camocio'nun çığır açıcı ada-sahil atlası (isolario) (1574) ve bundan etkilenen G. Rosaccio'nun daha sonra yayınlanan ada haritaları (1598) hatta H. Beauvau'nun hacılık seyahatnamesinde (1615) yer alan haritalar arasında, Kefalonya adasının aşırı girintili çıkıntılı olan sahilleri pek doğru kaydedilmezken Ayios Yeoryios Kalesi özellikle vurgulanır. Tüm benzer eserlerde olduğu gibi Antonio Millo'nun (1582-91) haritaları da dönemin basılı kitaplarından alınmış gravürlerle tamamlanır. Yunan asıllı Antonio, çizdiği haritaların üzerinde - bunların arasında Kefalonya haritası da dahil - deniz trafiğinin tehlikeli noktalarını işaretler. Yer adlarının saptanmasında, Millo, dönemin liman rehberlerini (portolan) kullanır. 1620 yılında T. Porcacchi kazıma tekniğinin yeni usulü bakır baskı  tekniğiyle büyük başarı kazanan kendi ada haritasını yayınlar. Gravürde bakır baskı tekniği, daha fazla ayrıntının kaydedilmesi, daha çok ve daha doğru bilgiler sağlaması açısından elverişli olup yavaş yavaş tüm kitapların resimlenmesinde kullanılmış; 19. yüzyıl başlarında ise bakır baskının yerini taş baskı almıştır.

J. Laurenberg'in antik Yunanistan'ı gösteren ve mükemmel biçimde kazılmış haritaları (1660), sanatçının derin bilgi hazinesini ortaya seren tarih-coğrafya içerikli metinler eşliğindedir.

Venedik'teki Argonotlar Kozmografya Akademisi'nin, V.M. Coronelli yönetimindeki atölyesinde basılan kitaplarda Osmanlı-Venedik savaşlarında (1684-1687) Venediklilerin zaferlerini gösteren yüzlerce gravür (bakır baskı) arasında doğal olarak Kefalonya adası ve kalelerini gösteren gravürler de yer almaktadır. V.M. Coronelli'nin 1688 baskısında adadaki önemli kalelerin görüntüsü, kuş bakışı planı ve haritası (Assos'un kuşbakışı görüntüsü, Argostoli haritası, Ayios Yeoryios kalesinin planı ve görüntüsü, Kefalonya haritası); gine Coronelli'nin 1687 baskısında Assos'un kuşbakışı planı, adanın harita ve bir görüntüsü yer almaktadır. Bu çizimler Coronelli'nin eserlerinin yeni baskıları yada çevirilerinde birçok kez yeniden yayınlanır yada daha sonraki yıllarda yayınlanmış başka seyahatnamelerin, tarih veya coğrafya kitabının resimlemesinde, örneğin Ol. Dapper'in  eserinde (1688) kullanılır. Gravürlerinin kusursuz tekniğiyle tanınan Ol. Dapper, bu eseri için çoğunlukla antik yunan ve latin edebiyatı yazarlarını, portolan (liman) haritaları ve isolariolar (ada haritaları), hatta çağdaş seyahatnamelerden tanıklıklar ve devrin geçerli haritalarını kaynak olarak kullanmıştır. Aynı devirde yayınlanan J.v. Sandrart'ın eserinde (1686) 16. yüzyıl sonlarında yayınlanmış benzer bakır gravürlerden etkiler farketmekteyiz. J.v. Sandrart'ın eserinin 1687 baskısında yer alan tabloların konusu çoğunlukla Venedik hakimiyeti altında olan kaleler ve çeşitli yer manzaralarıdır. Benzer kitaplar serisinde, 6. Osmanlı-Venedik savaşında (1684-1699) Venediklilerin Osmanlılarla çarpışmalarında kazandıkları zaferleri öven başka eserler de bulunmaktadır. Örneğin J. Enderlin'in kitaplarında (1686), daha önce çıkmış ve çok rağbet gören yayınların yanısıra o sıralarda çıkmış yayınlardan da çeşitli konuları kopya eden tablolar görmekteyiz. 17. yüzyıl sonlarında J. Peeters'in yayınları (1690) Batı hristiyan güçlerinin Osmanlı-Venedik savaşlarında kazandığı zaferleri övmektedir. Bu yayınlarda Adriyatik denizinden Hindistan'a dek uzanan bir coğrafyadan şehir liman ve başka yerler görüntülenmektedir.

J. Seller, Akdeniz kıyılarının ilk ayrıntılı haritası olan ve "English Pilot..." (okunuş: İngliş Paylot) adıyla bilinen eserin yaratıcısıdır. Sözkonusu eser ilk kez 17. yüzyılda yayınlanır, birçok yeni baskı yapar ve 19. yüzyıl dahil olmak üzere uzun süre kaynakça olarak kullanılır (burada sözkonusu olan 1771 baskısıdır). Seller'in toplu eserleri gemicilik haritalarında ingilizceyi geçerli dil kılmış ve ilerideki harita yayınlarını önemli ölçüde etkilemişti. Eserde Kefalonya sahillerinden çizimler yer alır.

Kefalonya'nın deniz yollarındaki önemli coğrafya konumu, etrafındaki adaların haritasının ve demir atma noktalarının çizimlerinden de kanıtlanmaktadır (J.N. Bellin, 1771 ve J. Roux, 1804).  Adadaki demir atma noktalarını gösteren başka bir harita A. Grasset de Saint Sauveur'ün Yedi Adalar hakkında yazdığı üç ciltlik eserine ek olan "Atlas"ta da yer almaktadır (1800). J.B.G.M. Bory de St. Vincent'ın editörlüğünde çıkmış olan kitaba ek olan "Atlas"ta (1823) gördüğümüz Kefalonya haritası da kayda değerdir. Kefalonya'yı gösteren resimler arasında adadan iki manzara ve antik bir adak sütunu bulunmakta.

17. yüzyıl sonlarında Venediklilerin Kefalonya'ya yaptığı askerî sefer ardından büyük bir olasılıkla çeşitli arkeolojik eserler İtalya'ya götürülmüştü; nitekim P.M. Paciaudi'nin eseri bunu kanıtlar (1761). J. Cartwright'in tabloları (1821), peyzaj içerikli olup pragmatist bir anlayışla, müükemmel bir teknik incelik, duyarlık ve içtenlik aktarmaktadır Abbé de Binos'nun tabloları ise halklar arasındaki benzerlik ve farklılıklarda, özellikle de örf ve din âdetlerinde odaklanır (1787).

Arkeolojiye ilişkin konularda önemli bir bilirkişi olan R. Chandler  seyahatnamesinde (1776), arkeolojik eser, coğrafya, tarih, ve de gezdiği yerlerin çağdaş insanlarıyla eşit ölçüde ilgilenir. Bu eserde Kefalonya yakınlarında bulunan adaların tümünün haritası yer alır. J.J. abbé Barthélemy'nin roman biçiminde yazmış olduğu ve şiirsel bir uslupla antik evrenin panoramasını aktaran seyahatnamesine (1832) ek olan "Atlas"ta da benzer bir tablo konusu yer almakta. Sözkonusu "Atlas"ta Kefalonya ve etrafındaki deniz yöresiyle karşı kıyılardaki kara parçasını gösteren haritalar içerilmektedir. Hekim üsteğmen W. Goodisson'un eserinde de (1822)  Kefalonya'nın haritası ve arkeolojik alanlarından manzaralar görülebilir. Britanyalı politikacı ve ordu görevlisi Ch.J. Napier'in Kefalonya'nın ulaşım ağı hakkında ve bunun geliştirilmesiyle ilgili bizzat yaptığı önerileri içeren çok ilginç eserinde (1825), gine Kefalonya'dan manzara ve haritalar yer almaktadır.

S. Pomardi'nin eserindeki (1820) bir gravürde Kefalonya yakınlarındaki öteki ada sahillerini ve etkileyici doğal çevreyi görmekteyiz. O.M. von Stackelberg 19. yüzyıl başlarında (1834) Yunanistan'a yaptığı seyahatten sonra, tarihî alanlarla arkeolojik anıtları o sıralarda doğmakta olan romantizm akımına göre aktarmayı başarmıştır. Chr. Wordsworth'un seyahatnameden çok tarih anlatısı olan ve büyük başarı görmüş eserinde (1882, yeni baskı) ve yine Chr. Wordsworth'un 1841 baskısı eserinde Kefalonya'dan arkeolojik alan görüntüleri ve adanın yeni bir sanat anlayışıyla aktarılmış bir görüntüsünü görmekteyiz. Aynı sanat anlayışını devrin başka yayınlarında da rastlarız (R.R. Farrer in 1882).

H. Cook'un gravürlerinde (1853) konu ne olursa olsun (tarihî anıt, manzara, günlük yaşam sahneleri v.s.) hep aynı sakin uslupla aktarılmıştır. Tarihî anıtlar genellikle günlük yaşam sahneleri içinde beliren insan figürleriyle tamamlanır, manzara görüntülerine ise bitki aleminden öğeler katılarak denge kurulur.     

19. yüzyılda, ada görüntüleri dağarcığı peyzaj ressamlarının katkısıyla önemli ölçüde zenginleşir. Bu ressamlar doğal çevreden edindikleri izlenimi ve etkileyici manzaraları, herbiri kendi sanatıyla ve büyük bir duyarlıkla çizerek dile getirmişlerdir (Ed. Lear, 1863 ve Piraeus and Ports kitabındaki "Manzara, 1834").

Albüm'de (1984) sergilenen eserler arasında, İngiltere'de yayınlanan çığır açıcı “The Illustrated London News” (1842-1885) dergisiyle “The Graphic” (1869-1885) dergisinden alınmış nadir ve çok kayda değer tahta baskı gravürler yer almaktadır. Bu gravürlerin konusu 1842-1885 yılları arasında Yunanistan'da vuku bulmuş siyasal ve toplumsal olaylar ve savaşlara ilişkin yerler ve kişilerdir. Albümde yer alan birçok gravür İyon denizi adalarının Yunanistan devletine katılmasıyla ilgili konular sergiler.

Son olarak, İyon Denizi Adaları Uluslar Topluluğu'nun Büyük Britanya amblemini taşıyan arması (1817-1864) J.H. Allan'ın Akdeniz seyahatnamesinde (1843) içerilmektedir.

 

İthaka

B. Bordone'nin geniş bir okur kitlesine ulaşmayı hedefleyen basılı isolariosunda  (1547) sade bir biçimde çizilmiş haritalar arasında İthaka'nın ilk haritası da yer almaktadır. Tüm benzer eserlerde olduğu gibi Antonio Millo'nun (1582-91) haritaları da dönemin basılı kitaplarından alınmış gravürlerle tamamlanır. Yunan asıllı Antonio, çizdiği haritaların üzerinde - bunların arasında İthaka haritası da dahil - deniz trafiğinin tehlikeli noktalarını işaretler. Yer adlarının saptanmasında, Millo, dönemin liman rehberlerini (portolan) kullanır. J. Laurenberg'in antik Yunanistan'ı gösteren ve mükemmel biçimde kazılmış haritaları (1660), sanatçının derin bilgi hazinesini ortaya seren tarih-coğrafya içerikli metinler eşliğindedir.

JJ.J. Bellin (1771) ve A. Grasset de Saint Sauveur'ün (1800) eserlerinde İthaka'nın Vathi limanında güvenli demir atma noktalarını işaretleyen bir harita ve İthaka ile Kefalonya arasındaki boğazı gösteren bir harita görmekteyiz.  J.B.G.M Bory de St. Vincent'ın yayına hazırladığı kitabın ekinde bulunan "Atlas"ta yer alan İthaka haritası kayda değerdir (1823).

J.J. abbé Barthélemy'nin roman biçiminde yazmış olduğu ve şiirsel bir uslupla antik evrenin panoramasını aktaran seyahatnamesi (1832) harita ve çizimlerle donatılarak yayınlanmıştı. Bu kitaptaki haritalar arasında İthaka ve etrafındaki deniz yöresiyle karşı kıyılardaki kara parçasını gösteren haritalar içerilmektedir.

Ada ve sakinleri hakkında araştırma yapıp sayısız bilgiler kaydeden hekim üsteğmen W. Goodisson'un eserinde (1822) adadaki arkeolojik eserlerden görüntüler yer alır. P.M. Paciaudi'nin kitabında (1761) yer alan arkeolojik eserler, büyük bir olasılıkla 17. yüzyıl sonlarında Venediklilerin İyon adalarına yaptığı askerî sefer ardından İtalya'ya götürdüğü arkeolojik buluntulardır.

Öte yandan İthaka çok erken bir tarihte klasik edebiyat bilirkişilerini ve ilk arkeolog gezginleri celbetme ayrıcalığına sahipti. Sözkonusu kişiler İthaka'da büyük bir coşkuyla Homeros zamanından kalma yer adlarının ve olası harabelerin izine düşmüşlerdi. İthaka'da keşiflere çıkan W. Gell (1807) çizimlerinde gerçeğe çok yakın manzaralar aktarır, ancak birçok kez çizdiği yerlerin Homeros'un anlattığı yerler olduğunu sanarak yanılgıya düşer. Ed. Dodwell'in üstün nitelikli tabloları (1819), Yunan bağımsızlığından önceki devirde hem tarihî mekân hem Yunanlıların kamu ve özel yaşamı hakkında sayısız bilgiler vermektedir. Dodwell'e arkeolojik gezilerinde yoldaşlık eden İtalyan asıllı ressam S. Pomardi (1820), sipariş üzerine sayısız konu resmetmişti. Pomardi'nin  çizimleri net sonuç ve doğruluklarıyla göze çarpmakta. Yunanistan'daki örf ve adetler ile kıyafetler ve tarihî anıtlar hakkında yayınlanmış birçok kitap arasında Griechenland adlı eserde (yaklaşık olarak 1825) yer alan görüntüler daha önce yayınlanmış ve rağbet görmüş başka seyahatnamelerden alınmıştır. Sözkonusu kitapta yer alan İthaka'nın Vathi limanı görüntüsü de bunlardan biridir.

Chr. Wordsworth'un Yunanistan devletinin kuruluşundan hemen sonra yayınlanan ve seyahatnameden çok tarih anlatısı olan eseri bol resimlerle donatılmış olup büyük başarı görmüştü. Bu eserin 1882 tarihli yeni baskısında ve yine Chr. Wordsworth'un 1841 baskısı eserinde yer alan İthaka'dan arkeolojik alan görüntüleri ve çeşitli manzaralar yeni bir sanat anlayışıyla aktarılmıştır.

S. Pomardi'nin eserindeki (1820) bir gravürde İthaka yakınlarındaki öteki ada sahillerini ve İthaka'nın güneydoğusunda bulunan bu takımadaların etkileyici doğal çevresini görmekteyiz. Adanın muhteşem manzaraları ve özellikle Vathi körfezi birçok gezgin ressamın eserlerine konu olmuştur (Ed. Dodwell / 1806,  Piraeus and Ports, E. Rey / 1867 ve Ed. Lear / 1863). Yeni gelişmekte olan fotoğraf sanatıysa mekânı tam bir doğrulukla aktarabilmiştir (E. Reisinger, 1923).

J. von Falke'ın (1887/ 2002) eserini donatan ve kusursuz nitelikte olan tahta baskı gravürler ise, antik Yunan sanatından eserler ve antik Yunanlıların özel ve kamu yaşamına ilişkin düşgücü eseri görüntüler içermektedir. İthaka'ya ilişkin olan görüntüler Odissea'dan sahneler sergiler. 

Son olarak, İyon Denizi Adaları Uluslar Topluluğu'nun Büyük Britanya amblemini taşıyan arması (1817-1864) J.H. Allan'ın Akdeniz seyahatnamesinde (1843) içerilmektedir.

Yazan: İoli Vingopoulou