Patras
Gezginler akımının ilk asırlarında Patra şehri ilk ziyaret edilecek yerlerden biri değildi. Bu yüzden mevcut gravürler arasında Patra görüntüleri daha geniş bir coğrafya çevresi içinde yer alır. Nihayet 19. yüzyıl başlarında Patra limanı, Peloponez'de arkeolojik geziler yapan gezginler için giderek bir giriş çıkış kapısı olur ve seyahatnamelerin görsel kısmında yörenin görülecek yerleri de önemli bir yer kaplar.
G. Rosaccio'nun 16. yüzyıl sonlarına doğru yayınlanan (1598) ve daha eski benzer eserlerden etkilenen "isolario"su (ada-sahil haritaları) bu dönemde vuku bulan Batı Hristiyan güçleriyle Osmanlıların çarpışmalarından görüntüler içermektedir. Dolaysıyla Patra körfezi çevresinde vuku bulmuş savaş olaylarını da içerir. H. Beauvau'nun seyahatnamesinde (1615) yer alan gravürler birkaç yıl önce yayınlanmış ve büyük başarı görmüş bir kitabın haritalarıyla çeşitli şehir ve yöre gravürlerinin taklididir.
V.M. Coronelli'nin Venedik'te kurmuş olduğu Argonotlar Kozmografya Akademisi'nin atölyesinde basılan ve Venediklilerin Osmanlı-Venedik savaşları sırasında (1684-1687) zaferlerini öven yüzlerce gravür (bakır baskı) arasında, doğal olarak, Patra'da vuku bulan çarpışmaları, şehrin kalesini ve Patra geniş çevresini gösteren plan ve görüntüler bulunmaktadır. Bu çizimler Coronelli'nin eserlerinin yeni baskıları yada çevirilerinde birçok kez kopya edilmiş yada aslının çeşitlemesi olarak yeniden yayınlanmış, hatta daha sonraki yıllarda yayınlanan başka seyahatnamelerin, tarih veya coğrafya kitabının resimlemesinde kullanılmıştır (Ol. Dapper, 1688). V.M. Coronelli'nin eserinin 1708 baskısında ve aynı yıl tekrarlanan yeni baskısında (V.M. Coronelli, 1708) yer alan gravürlerin birçoğu Argonotlar Kozmografya Akademisi'nin daha önce çıkmış kitaplarında yer alan tablo konularını yinelemekle birlikte son derece ilginçtir. Tamamen Argonotlar Coğrafya Akademisi yayınlarından etkilenmiş olan G. Albrizzi'nin toplu eserleri (1687) özellikle Peloponez'deki çeşitli önemli kale, liman ve şehirlerden görüntüler sunmaktadır.
J. Enderlin'in kitaplarında (1686), daha önce çıkmış ve çok rağbet gören yayınların yanısıra o sıralarda çıkmış yayınlardan da çeşitli konuları kopya eden tablolar görmekteyiz. J.v. Sandrart'ın eserinin 1687 baskısında yer alan tabloların konusu çoğunlukla Venedik hakimiyeti altında olan kaleler ve çeşitli yer manzaralarıdır. Benzer kitaplar serisinde, 6. Osmanlı-Venedik savaşında (1684-1699) Venediklilerin Osmanlılarla çarpışmalarında kazandıkları zaferleri öven başka eserler de bulunmaktadır. 17. yüzyıl sonlarında yayınlanan J. Peeters'in kitapları (1690) Batı hristiyan güçlerinin Osmanlı-Venedik savaşlarında kazandığı zaferleri övmektedir. Bu yayınlarda Adriyatik denizinden Hindistan'a dek uzanan bir coğrafyadan şehir liman ve başka yerler görüntülenir.
Yunanistan'ın anakara kesimlerinin jeomorfolojisi hakkında en etraflı çalışmalardan birini gerçekleştirmiş olan F.C.H.L. Pouqueville, "Grèce" adlı eseri (1835) için çoğunlukla önemli ve çok rağbet görmüş daha eski seyahatnamelerden görüntüler kullanır. Patra şehri böylece Pouqueville'in eserinden de eksik olmaz, ancak görüntü konuları W.H. Williams ve O.M. von Stackelberg'in kitaplarındaki resim konularından etkiler taşır.
Belgelenmiş tüm arkeolojik eserlerin gravürünü üretmek için çaba sarfeden Ed. Dodwell'in çığır açıcı eserinde (1819) bir görüntü, bugün hâlâ kutsallığını koruyan bir mekâna "sızmayı" başarır; sözkonusu mekân tanrıça Demetra'nın kehanet mihrabı üzerinde yapılmış olan aziz Andreas "ayazma"sıdır. Dodwell'in yol arkadaşı S. Pomardi (1820) görüntülere Patra şehrinin genel bir manzarasını ekler. Gine aynı dönemde - Yunan ayaklanmasından önceki dönem - peyzaj ressamı H. W. Williams (1829) yaşadığı devrin sanat anlayışına uyarak çizdiği iki tane Patra manzarasında, çevrenin gerçek unsurlarını yansıtmaktan çok heyecan ve nostalji duygularını aktarmayı başarır. Yeni kurulan Yunanistan devleti hesabına harita çizim çalışmaları gerçekleştiren Fransız bilim ekipleri, çalışmalarına koşut olarak özgün bir görsel malzeme de biriktirmişti (J.-P.-Ε.-F. Peytier, 1829-32, 1833-35). O.M. von Stackelberg 19. yüzyıl başlarında (1834) Yunanistan'a yaptığı seyahatten sonra, tarihî alan ve arkeolojik anıtları o sıralarda doğmakta olan romantizm akımına göre aktarmayı başarır.
Fransa devletinin Yunanistan'a gönderdiği Mora Bilimsel Araştırma Ekibinin G. A. Blouet yönetimindeki Mimarlık ve Heykeltraşlık Bölümünün incelemeyi ve araştırmayı üstlendiği tarihî anıt ve yöreler hakkında - bu arada Patra şehri hakkında da - bulunduğu gözlemler, sanat ve teknik bakımından üstün nitelikli çizimler eşliğindedir. Bu araştırmanın, üç görkemli cilt olarak yayınlanan (1831, 1833, 1838) sonuçları, o andan itibaren sözkonusu anıtlar hakkında güvenilir bir kaynak ve ilerideki bütün benzer çalışmalar için esaslı bir el kitabı oluşturur.
19. yüzyılda Peloponez en çok ziyaret edilen yörelerden biri olunca, ülkeye bir giriş-çıkış kapısı olan Patra limanı da seyahatnamelerin görsel kısmında yerini alır (E. Rey, 1867; J. Skene, 1838-45; A. Schweiger Lerchenfeld, 1887). Yunanistan devletinin kuruluşundan sonra çıkmış kitaplar arasında Chr. Wordsworth'un seyahatnameden çok tarih anlatısı olan başarılı eserinde (1882, yeni baskı) yer alan Patra yöresi görüntüleri sevilen başka benzer kitaplardan kopya edilmiş yada yeni bir görsel uslupla aktarılmıştır.
Albüm'de (1984) sergilenen eserler arasında, İngiltere'de yayınlanan çığır açıcı “The Illustrated London News” (1842-1885) dergisiyle “The Graphic” (1869-1885) dergisinden alınmış nadir ve çok kayda değer tahta baskı gravürler yer almaktadır. Bu gravürlerin konusu 1842-1885 yılları arasında vuku bulmuş siyasal ve toplumsal olaylar ve savaşlara ilişkin yerler ve kişilerdir. Albümde yer alan gravürler arasında Patra şehrinden çeşitli görüntüler de bulunmakta.
20. yüzyılın ilk çeyreğinde yeni görüntü tekniği (fotoğraf) eskileriyle (çizim, tahta gravür, akuarel) bir arada sürer. Bu şekilde, seyahatnamelerde, şehrin yakın geçmişiyle ilgili olan herşey ve görülecek yerlerinden ayrıntılar aktarılır (R. Puaux, 1932). Buna koşut olarak, Patra yöresine ait antik çağ ve ortaçağ buluntuları önemli seyahatnamelerin görsel kısmına eklenir (Fr. Perilla, 1929; R. Puaux, 1932). Çeşitli resimli dergilerdeyse Patra limanı hoş ve aynı zamanda nesnel bir biçimde gösterilir (Piraeus and Ports).
Yazan: İoli Vingopoulou