Tag Araştırması

Type a search term

Detaylı Tarama

Ioannina

Yanya'da (İoanina, Yanena), H. Holland (1815) Tepedelenli Ali Paşa valiliğini ziyaret eden ilk gezginlerdendir. Holland, şehrin görüntüsünü çizmekten başka burada hüküm süren durum ve ulusal bilinç edinmeye başlayan halk üzerinde de odaklanır. Kısa süre sonra Th.S. Hughes, 1814'te, Ali Paşa hakimiyetindeki Epir'i gezdikten sonra yayınladığı kitapta (1820) Yanya şehrini betimler, ayrıca o devrin toplumsal yaşamı ve Paşa ile ilgili birçok ayrıntı verip yerinde gözlemlerde bulunur.

Gine aynı sıralarda, ressam L. Dupré  Yanya'da bir süre yaşadıktan sonra Ali Paşa ortamından kişilerin ve paşanın kendisinin karakteristik portrelerinden oluşan bir gravür serisi yayınlar (1827-30). Fransız asıllı ressam Dupré hakkında son zamanlarda yayınlanmış olan bir incelemede devrin başka ressamları tarafından yapılmış Yanya görüntüleri de yer almakta. J. Cartwright'in yapmış olduğu portreler (1822), yaşadığı devrin sanat akımlarından etkilenmiş olup, görüntülenen kişiliklerin karakter ve ahlâkını vurgulamaktadır. Ch. Deval'ın eserleri ile (1827) Estonyalı ressam O.M. von Stackelberg'in üstün nitelikli tablolarında (1828) Epir'den insan tipleri ve çeşitli kıyafetler görmekteyiz.

W.M. Leake'in en önemli eserlerinden birinde yer alan çizim ve planlar (1835, ve anastatik baskı 1967), İngiliz asıllı arkeoloji-sever topoğrafyacının mekânı ve tarihî anıtları, Yanya yöresi dahil olmak üzere, son derece sistemli ve kapsamlı bir biçimde inceleyip kaydettiğini kanıtlar.

Ad. Friedel (1830) ve Ad. Friedel (1832) eserlerinde, Yunan ayaklanmasında sahne almış siyaset adamları ve savaşçıların - çoğu canlı modele bakarak resmedilmiş olan - portreleri ve bunlarla birlikte Tepedelenli Ali Paşa'nın  portresi, yayın evreninde büyük başarı tanır, ayrıca da Yunanistan özgürlük meselesinin Avrupa'da olumlu karşılanması için sarfedilen çabalara katkısı olur.

Ali Paşa'nın başka bir portresi, kuzey Yunanistan yöreleri hakkında yazan en önemli  araştırmacılardan biri olan ve Osmanlı yöneticinin ortamında Fransa konsolosu olarak bulunan F.Ch.H.L. Pouqueville'in çok ciltlik eserinde de yer almakta (1826-27). Sözkonusu Fransız doktor ve konsolosun eseri Batı'da büyük yankı uyandırmaktaydı. Nitekim, Fransa devletinin Ali Paşa ile diplomatik ilişkileri o sıralarda kötüleşince, Pouqueville, eserleri vasıtasıyla Ali Paşa'ya karşı yönelttiği sert eleştiriyle, Paşa'nın Batı'daki imajını kesinlikle etkiler. Ne var ki Paşa'nın trajik sonu tablo üretimini yeni konularla beslemeye devam eder (R. Walsh / Th. Allom, 1836-38).  Ali Paşa'nın hakimiyetinde bulunan yöreler herzaman gezginlerin ilgisini çekmiştir. Dağlık bölgelerin çarpıcı manzaraları devrin görsel sanat anlayışıyla tamamen uyum içinde olup yumuşak tonlarla aktarılmış, resme eklenen insan figürleri ise konuya canlılık katmıştır (J.de la Poer Beresford, 1855).

Yanya şehri görüntüsü herzaman çekici bir konu oluşturur. Bunun kanıtı İngiliz asıllı Cr. Wordsworth'un seyahatnameden çok tarih anlatısı olan ve bol resimler eşliğinde yayınlanan çok başarılı eseri (1882 baskısı) ve yine Chr. Wordsworth'un (1841 baskısı) eseriyle peyzaj ressamı Ed. Lear'in eserinde (1851) görülebilir. Yanya gölü ve çevresi, şehrin tipik güzelliklerinden biri olarak tablolardan başka fotoğraflarda da sık sık yer alır (E. Reisinger, 1923).

İrlanda asıllı üretken yazar J. P. Mahaffy'nin Yunanistan gezisine ve bu arada Yanya yöresine de ilişkin eseri (1890) kusursuz nitelikte tahta baskı gravürlerle donatılmıştır. Sözkonusu gravürler esas olarak kimi düşgücü eseri olan, kimiyse fotoğraflara dayanan ve kalemle yapılmış olan çizimler kullanmaktadır.

Son olarak, Albüm'de (1984) sergilenen eserler arasında, İngiltere'de yayınlanan çığır açıcı “The Illustrated London News” (1842-1885) dergisiyle “The Graphic” (1869-1885) dergisinden alınmış nadir ve çok kayda değer tahta baskı gravürler yer almaktadır. Bu gravürlerin konusu Yunanistan'da 1842-1885 yılları arasında vuku bulmuş siyasal ve toplumsal olaylar ve savaşlara ilişkin yerler ve kişilerdir. Bunların arasında Yanya yöresine ilişkin gravürler de bulunmakta.

Yazan: İoli Vingopoulou