Ionia
Yunanistan ve Anadolu topraklarında seyahat eden G. Wheler, bu seyahati eski bilgi kaynaklarına dayanarak yerinde arkeolojik eserler arayan ilk kişi olan Fransız doktor ve klasik edebiyat uzmanı J. Spon'la birlikte yapar. Wheler, İyonya sahillerindeki antik yunan kentlerinin (İzmir, Didim, Efes) harabelerini bularak görünümlerini çizer (1682). J. Spon'un arkeolojik araştırmalarının önemli bir parçası olan seyahatnamesinde (1678) yer alan görsel malzeme çığır açıcı sayılmaktadır. Görüntü konularının çoğu arkeolojik anıt ve harabelerin ilk kez kâğıda yansıtılmış halidir. J. Spon'un bu yapıtının hollandaca baskısı ise (1689) gezdiği yerlerle ilgili görüntüler içermekle beraber bunlar düş ürünü olup masalımsı bir atmosfere yerleştirilir. Aynı devirde, başka bir eserde, İzmir körfezinin ilk haritasını görmekteyiz. Bu harita Flaman gravür sanatı geleneğinin 17. yüzyıl sonlarına doğru çıkmış en mükemmel örneklerinden biri olup Ol. Dapper'in "Archipel" (okunuş: Arşipel, anlamı: Takımadalar) adlı eserinde bulunmaktadır. Ol. Dapper ömründe hiç seyahat etmemiş olmakla birlikte bu eserindeki metin ve resimler için antik yunan ve latin edebiyatı, portolan denen liman kılavuzları, isolario (okunuş: izolaryo) denen ada ve sahil haritaları, hatta çağdaşlarının seyahat tanıklıkları ve devrin geçerli haritalarından yararlanmıştı. Fr. Piacenza'nın isolariosu (1688) Ege denizi adaları ile Kıbrıs ve Peloponez'e ilişkin, gravürü mükemmel biçimde kazılmış haritalar ve çok etraflı metinler içermektedir. J. Enderlin'in kitaplarında, daha eskiden çıkmış sevilen kitaplardan hatta o devirde (1686) yayınlanan kitaplardan kopya edilmiş konular işleyen tablolar görmekteyiz. J. Sandrart'ın eserindeki (1687) tablolar özellikle Venedik hakimiyeti döneminden kale manzaraları ve çeşitli yerler görüntülemektedir. Bunlara benzer nitelikte, VI. Osmanlı-Venedik savaşı sırasında (1684-1699) Venediklilerin zaferlerini öven başka eserler de yayınlanmıştır. Örneğin 17. yüzyıl sonlarında yayınlanan J. Peeters'in eserleri (1690) Osmanlı-Venedik savaşlarında Batı hristiyan güçlerinin zaferlerini vurgular. Bu kitapların gravürlerinde Adriyatik denizinden Hindistan'a kadar uzanan coğrafyadan şehir, liman ve başka yer manzaraları görülebilir.
18. yüzyıl başlarında, C. Le Bruyn'ün seyahatnamesinde (1714) İzmir limanı ve şehrinden hatta Efes ve civarlarından ilk görüntülere kavuşmaktayız. Le Bruyn, kitabını alışılmadık konular ve resim tarzına yaklaşan üstün nitelikte gravürlerle bezemektedir. Aynı devirde yayınlanan J. Pitton de Tournefort'un eserinde de İzmir'den görüntüler bulmaktayız (1717). İçerdiği bilgi hazinesi bakımından çok değerli olan bu kitap Tournefort'un Ege denizinde seyahatinden sonra yayınlanır ve o andan itibaren Ege denizi adalarında seyahat eden her gezginin güzergâhında bir rehber olur. P. Lucas'ın 1720 yılında yayınlanan seyahatnamesinde İzmir'den antik mezartaşı yazıtları yer alır. J.A. van Egmont / J. Heymann'ın (1759) kitabına eşlik eden tablolar, daha önce C. Le Bruyn'ün eserlerinde yayınlanmış olan resimlerden oluşmakta. Ch. Thompson'un (1752) seyahatnamesinde yer alan tablolar da daha önce yayınlanmış ve rağbet görmüş eserlerden çeşitli temaları kopyalar.
J. Seller, Akdeniz kıyılarının ilk ayrıntılı haritası olan ve "English Pilot..." (okunuş: İngliş Paylot) adıyla bilinen eserin yaratıcısıdır. Sözkonusu eser ilk kez 17. yüzyılda yayınlanır, birçok yeni baskı yapar ve 19. yüzyıl dahil olmak üzere uzun süre kaynakça olarak kullanılır (burada sözkonusu olan 1771 baskısıdır). Seller'in toplu eserleri gemicilik haritalarında ingilizceyi geçerli dil kılmış ve ilerideki harita yayınlarını önemli ölçüde etkilemişti. Eserde İzmir yöresinden çizimler sunulur.
Dilettanti Cemiyeti'nin yayınlarında (1769) Didim, Teos, Milet, Priene gibi antik yunan kolonilerinden çeşitli anıt ve mimari parça çizimleri yer almaktadır. (Dilettanti Cemiyeti, 1846 yılına dek Yunanistan ve Anadolu topraklarında arkeolojik amaçlı seferler yapılması fikrini yaymış, desteklemiş, gerçekleştirmiş, ve sonuçlarını görkemli baskılar üreterek yayınlamıştır). Bundan sonra Anadolu'nun batı sahillerini ziyaret eden gezginler, arkeolojik araştırma için gösterdikleri ilgiyle birlikte, kaçınılmaz biçimde, arkeolojik eserleri yağma da ederler. Ne var ki aynı zamanda önemli incelemeler gerçekleştirip yayınlarler ve kitaplarına inceledikleri konulara ilişkin görüntüler de eklerler. Bunlara örnek: Teos hakkında R. Pococke (1745) ve J. Dallaway (1799), Efes ve Teos hakkında W. Wilkins (1807), Priene ve Milet hakkında P.Ol.Brönsted (1830), İzmir ve etraf yöresi hakkında Al. Drummond (1754). Gine İzmir yöresiyle ilgili olarak M.G.F.A. Choiseul-Gouffier'nin eserinde (1782) Efes, İzmir, Teos, Priene, Milet, Didim, Çeşme yörelerindeki antik harabelere ilişkin harita, görüntü, mimari plan ve kuş bakışı görüntüler yer alır. 18. yüzyıl sonlarıyla 19. yüzyıl başlarında, "görüntü"yü seyahatnamenin başlıca öğesi kılan ve devrin arkeoloji tutkunlarının yunansever eğilimini yepyeni ve özgün bir biçimde dile getiren Choiseul-Gouffier'nin eseri, Batı Anadolu sahillerini ziyaret eden gezgin sayısının artmasında büyük rol oynar. İyonya yöresinden geçen öteki kişiler arasında Likya'ya gitmekte olan Ch. Fellows (1839) ve Vahiy Kitabının (Apokalips) yedi kilise kentini ziyaret etmeyi amaçlayan F.V.J. Arundel (1828) bulunmaktadır. İngiliz asıllı topoğrafyacı W.M. Leake (1824) tüm eserlerinde olduğu gibi bu yöre hakkında da düzenli ve ayrıntılı bir biçimde kaydedilmiş gözlemlerde bulunur.
O.M. von Stackelberg arkeoloji tutkunu kalabalık bir Avrupalı grubunun üyelerinden biridir. Bu kişiler Yunanistan'da iki çok önemli eski anıtta kazılar gerçekleştirip mermer yontuları yağma etmişlerdi (Egina adasındaki Aphaia tapınağı ve Vassai'deki Apollo tapınağı). Sözkonusu kitapta (1826) yer alan üstün teknikle yapılmış (taş baskı) gravürlerde, Vassai'deki Apollo Epicurius tapınağını süsleyen yontular, tapınağın çeşitli görüntüleri ve İzmir'e ilişkin çeşitli manzaralar görülebilir.
İzmir ve geniş anlamda civarı , 19. yüzyılda, kültürünü ve sosyal prestijini çoğaltmak isteyen her hali vakti yerinde Batı Avrupalının yapmayı arzuladığı hatta görev saydığı Büyük Yolculuğun (Grand Tour) güzergâhı içinde yer alır. Bundan dolayı elimizde bu devre ait zengin görsel malzeme bulunmaktadır: Et. Rey (1843), J.H. Allan (1843) (eserinde İzmir'in geniş çevresinden görüntülere de yer verilir), J. Skene (1838-45), J.d’ Estourmel (1848), Ch.C. Frankland (1829), Ch. MacFarlane (1829). Önemli bir konuma sahip olan İzmir limanı, çizim olarak J. Roux'nun liman kılavuzunda (portolan) yer alır (1804). Gine aynı devirde F.C.H.L. Pouqueville'in "Grèce" (1835, okunuş: Gres:Yunanistan) başlıklı eserinde Milet (Militos) ve Efes'ten görüntüler yer alır. (Sözügeçen Pouqueville, başka bir yapıtında Yunanistan'ın anakara kesimlerinin jeomorfolojisi hakkında en etraflı çalışmalardan birini bırakmıştır). Pouqueville "Grèce" başlıklı kitabın resimlemesinde daha önce çıkmış ve başarı görmüş başka seyahatnamelerden görüntüler kullanır. Gine aynı devirden, İzmir'le ilgili olarak, Eug. Peytier'nin bir çizimi (1829-32, 1833-45) ve R. Walsh / Th. Allom'un Albümünde (1836-38) İzmir ve dolaylarından manzaralar bulunmakta. 19. yüzyılın ilk yarısında yayınlanan Albümlerde "Vahiy Kitabının Yedi Kilisesi" başlığı altında Anadolu'nun çeşitli şehirlerinden ilginç görüntüler kaydedilir (Ch. MacFarlane, 1832). Şehir görüntüleri ve halkın günlük yaşamından sahneler sergileyen Albümler, bütün 19. yüzyıl boyunca çok sevilen bir kitap türü olup okur kitlesinin Doğu'dan görüntüler ve yaşam sahneleri görme talebini tatmin etmekteydi (J. Schranz, yaklaşık olarak 1850).
Albüm'de (1984) sergilenen eserler arasında, İngiltere'de yayınlanan çığır açıcı “The Illustrated London News” (1842-1885) dergisiyle “The Graphic” (1869-1885) dergisinden alınmış nadir ve çok kayda değer tahta baskı gravürler yer almaktadır. Bu gravürlerin konusu 1842-1885 yılları arasında vuku bulmuş siyasal ve toplumsal olaylar ve savaşlara ilişkin yerler ve kişilerdir.
Ch. Texier "Anadolu şehir ve vilayetlerinin betimi" adlı kitabında (1882, yeni baskı) Anadolu'da yaptığı gezinin sonuçlarını sergiler. İlk kez düzenli olarak Anadolu'ya ilişkin "Coğrafya tarih arkeoloji" bilgileri içeren kitapta İzmir, Efes, Teos ve Didim'den arkeolojik kalıntı görüntüleri yer alır.
Kadın görüntüleriyle kıyafetleri seyahatnamelerde daima çekici bir resim konusu olmuştur. Nitekim, A. De La Mottraye'in eserinde (1727) (okunuş: Motre/ Motrey) İzmirli bir kadın kıyafeti görmekteyiz. Aynı şey F. Argenti'nin yayını için de (1953) geçerli. Oryantalizm akımından etkilenmiş olan renkli (taş baskı) gravürlerinde Fr.A.A.Goupil-Fesquet cazip kadın portreleri sergiler. Aynı konuyu daha sonra yeniden yayınlanan 1838-42 tarihli bir tabloda rastlarız (G. Patieridis / K. Stamatis).
20. yüzyıl başlarında bir yandan Anadolu'daki politika ve savaş olayları öte yandan yeni görüntüleme tekniği olarak fotoğraf tekniğinin gelişmesi, kültür mirasına özellikle İzmir'le ilgili zengin görsel malzeme katar (L.Launay / 1915, Ew.Banse / 1919, P. Jeancard / 1919, Fr. Boissonnas / 1919). Bu fotoğraflar arasında, İzmir şehrinin 1922'de mahvolmadan önce çekilmiş nadir görüntüleri de bulunmaktadır.
Yazan: İoli Vingopoulou