Tag Araştırması

Type a search term

Detaylı Tarama

Marmara sea (Propontis)

Ege denizinden Osmanlı İmparatorluğu başkenti İstanbul'a yada İstanbul'dan Ege'ye götüren bütün yollar Marmara denizinden (antik çağ adıyla Propontis) geçmekteydi. Bu nedenle yöre haritaları seyahatnamelerde önemli bir yer tutar. Marmara denizinin en eski haritası B. Bordone'nin  basılı ada-sahil haritaları kitabında yer alır (1547). Bu harita yörenin tarihi hakkında bir açıklayıcı metinle birlikte yayınlanır. Yaklaşık olarak bir asır sonra J.J. Grelot'nun , özellikle İstanbul'un tarihî anıtlarına dair çok ilginç eserinde (1680) yer alan Çanakkale Boğazı haritası Marmara denizinin bir kısmını da içerir. Aynı haritayı 70 yıl sonra J.A. Guer'in eserinde görürüz (1746-47).

J. Seller'in, Akdeniz kıyılarının ilk ayrıntılı haritası olan ve "English Pilot..." adıyla bilinen eseri ilk kez 17. yüzyılda yayınlanır, birçok yeni baskı yapar ve 19. yüzyıl dahil olmak üzere uzun süre rehber olarak kullanılır (burada sözkonusu olan 1771 baskısıdır). Seller'in toplu eserleri gemicilik haritalarında ingilizceyi geçerli dil kılmış ve ilerideki harita yayınlarını önemli ölçüde etkilemiştir. Eserde Marmara sahillerinin çizimleri yer alır.

G. Rosaccio (1598) ve O.G. Busbecq (1664)  (1664) seyahatnamelerinde yer alan ve Marmara denizinin bir kısmını da içeren İstanbul haritaları birçok kez kopyalanmış ve başka seyahatnamelerin resimlemesinde yeniden kullanılmıştı. J.Sandrart'ın eserinin 1687 baskısında yer alan tabloların konusu çoğunlukla Venedik hakimiyeti altında olan kaleler ve çeşitli yer manzaralarıdır. Benzer kitaplar serisinde, 6. Osmanlı-Venedik savaşında (1684-1699) Venediklilerin Osmanlılarla çarpışmalarında kazandıkları zaferleri öven başka eserler de mevcuttur. Yöreyle ilgili kayda değer iki tane harita bulunmakta; bunlardan biri F. Moryson'un seyahatnamesinde (1617); ötekiyse J. Moreno'nun eserinde yer alır (1790). İngiliz asıllı R. Pococke'un yaptığı güzergâh, yazdığı metin ve aktardığı görüntüler bakımından son derece ilginç eserinde (1745) görülen Marmara denizi haritasıyla Fransız asıllı mimar A.L. Castellan'ın (1811) Marmara denizi haritası kayda değerdir. Kapıdağ yarımadası (antik Kyzikos) sahillerinde önemli demirleme noktaları J. Roux'nun liman rehberinde (1804) görülür.  Truva çevresinin (antik Troas) ilk arkeolojik keşif araştırması hakkında çok değerli bir kaynak olan J.P. Lechevalier'nin eserinde (1800) Marmara'nın karasal kısımlarının ilk sistemli haritası yer alır.  

J. Laurenberg'in antik Yunanistan'ı gösteren ve mükemmel biçimde kazılmış haritaları (1660), sanatçının derin bilgi hazinesini ortaya seren tarih-coğrafya içerikli metinler eşliğindedir. İstanbul ve çevresinin çok özel bir haritası Fr. Calvert'in (Baron Baltimore) eserinde yayınlanır (1769). J..J. abbé Barthélemy'nin romanlaştırarak yazdığı seyahat anlatısında (ikinci baskı 1832) antik evren panoramasını şiirsel bir uslupla aktaran metin çeşitli harita ve çizimlerle tamamlanır; bu haritalar arasında Marmara denizi, Trakya ve Çanakkale Boğazı bulunur. Marmara denizinin görüldüğü başka bir gravür sınıfı da İstanbul kentinin panoramik görüntüleridir.

Resmin konumuna göre Marmara denizi de ufukta görülür (Ig. Melling / 1819; Ch.C. Frankland / 1829; Julia Pardoe / 1838; Julia Pardoe / 1839; G. Fossati / 1852; Et. Rey  / 1867). İstanbul hakkında 19. yüzyıl başlarında yayınlanan en güzel Albümlerden biri Ch. Pertusier'nin seyahatnamesine eşlik eden "Atlas"tır (1817). Şehir görüntüleri ve halkın günlük yaşamından sahneler sergileyen Albümler, bütün 19. yüzyıl boyunca çok sevilen bir kitap türü olup okur kitlesinin Doğu'dan görüntüler ve yaşam sahneleri görme talebini tatmin etmekteydi (J. Schranz, yaklaşık olarak 1850).

Marmara sahillerindeki kentlere ilişkin çeşitli görüntülerin herbiri tek olması nedeniyle ayrı bir değer taşır. Bu görüntüler arasında Fransız asıllı gezgin J. Maurand'ın elyazması eserinde (1544) İstanbul'daki Bizans surlarının sahil bölümünden Marmara'nın görünüşü; Fransız doğa bilimcisi P. Belon'un eserinde (1554) yöre faunasından bir örnek; Anadolu'daki tarihî anıtları betimlemesi bakımından son derece değerli bir eser olan Ch.M. Texier'in eserinde (1882) bir Bizans yapısının harabeleri; R. Walsh / Th. Allom'un Albümünde (1836) Prens adalarından iki görüntü ve nihayet Oc. Dalvimart'ın Albümünde (1804) Marmara adasından (antik Prokonisos) bir kadın kıyafeti gösteren tablo yer alır. Fransız gezgin A.L. Castellan'ın çok ciltli küçük boy zarif yayınında (1812) yer alan çizimler metinle eşit önemde olup yazarın kibar anlatımını özel bir bakışla verilmiş nadir temalarla tamamlamaktadır. C. Comidas de Carbognano'nun (1794) Albümünde yer alan ve İstanbul'daki tarihî anıtlarla etraf semtleri sergileyen tablolar özel ve kayda değer birer gravür sayılmakta. Ed.D. Clarke'ın (1816) eserindeki gravürlerin çoğu arkeoloji konulu olmakla birlikte sergiledikleri konuların nadir olması açısından sözkonusu yerlerin tarihi için çok değerli birer kaynak oluşturur.

Yazan: İoli Vingopoulou