Tag Araştırması

Type a search term

Detaylı Tarama

Chios

Büyük bir doğal körfez olan İzmir körfezinin karşısında duran ve Çanakkale Boğazı çıkışından Rodos adası hatta İskenderiye'ye kadar giden deniz yolu üzerinde bulunan Hios (Sakız) adası, 1571 yılında Cenevizlilerden Osmanlı hakimiyetine geçer. 16. yüzyıl dahil olmak üzere 20. yüzyıl başlarına kadar birçok gezgin bu adaya çıkmış ve kısa yada uzun bir süre burada kalmıştı. Bu gezginler ada hakkında önemli metinler ve görsel malzeme bırakmıştır. Sadece bu yerde, adanın güneyinde biten sakız ağacından elde edilen nadir ürün, damla sakızı, öte yandan ada kadınlarının güzelliğiyle zerafeti ve süslü-püslü kıyafetleri, yabancılara adanın eşsiz niteliklerini betimleme ve resimleme fırsatını verir. 

Hios (Sakız) adası, Yunanistan'ın öteki adaları gibi, Avrupa'daki okurlar ve coğrafya yayınları aleminde ilk kez 15. yüzyıl başlarında Cr. Buondelmonti'nin çığır açan “Liber Insularum Archipelagi” adlı elyazması haritalarıyla yüze çıkar. Bu eser daha sonra yapılmış B. dalli Sonetti (1485) ve Β. Bordone'nin (1547) ada haritaları (isolario) için örnek olmuştur. Sonetti'nin haritaları vezinle yazılmış metinlerle tamamlanır, Bordone ise kendine özgü haritalarında ada hakkında yazdıklarına yerel efsaneler, iklim ve tarihe ilişkin bilgiler de ekler.

Hios (Sakız) Camocio'nun (1574) (okunuş: Kamoço) çığır açıcı ada haritasında (isolario) görülmektedir. Bu eser G. Rosaccio'nun (1598) daha sonra yayınlanan ada haritalarını hatta H. Beauvau'nun (1615) (okunuş: Bovo) hacılık seyahatnamesini resimlendirir. T. Porcacchi 1620 yılında kazıma tekniğinin yeni usulu bakır baskı tekniğiyle büyük başarı kazanan kendi ada haritasını yayınlar. Bakır baskı tekniği, daha fazla ayrıntının kaydedilmesi, daha çok ve daha doğru bilgiler sağlaması açısından elverişli olup yavaş yavaş tüm kitapların resimlenmesinde kullanılmış, 19. yüzyıl başlarında ise bakır baskının yerini taş baskı almıştır. 17. yüzyıl ortalarında yayınlanan ve Venedik gravür sanatının güzel bir örneği olan Μ. Boschini'nin küçük isolario'sunda, Hios (Sakız) haritası kitaptaki tüm öteki haritalar gibi tarih-coğrafya bilgileri içeren açıklamalı bir metin eşliğindedir. J. Laurenberg'in (1660) antik Yunanistan'ı gösteren ve mükemmel biçimde kazılmış haritaları, sanatçının derin bilgi hazinesini ortaya seren tarih-coğrafya içerikli metinler eşliğindedir. Nefis bir kazıma ile yapılmış haritalardan oluşan Fr. Piacenza'nın (1688) ada haritaları, Ege denizi adaları, Kıbrıs, Peloponez hakkında zengin bir yazınsal malzeme de içermektedir. Gine Sakız adasını gösteren haritalar O.G. Busbecq (1664), J. Sandrart (1686) ve J. Roux'nun (1804) eserlerinde de bulunur. Bunların birincisinde bulunan Hios (Sakız) adası haritası ilk olarak 16. yüzyılda yayınlanan ve büyük rağbet gören bir vakayinamenin yeni baskısını donatmış; Alman asıllı gravürcünün yapıtı olan ikincisinde yer alan harita daha eski benzer konulu bir gravürü kopyalamış; üçüncüsündeyse yörenin önemli demir atma noktaları işaretlenmiştir. J. Enderlin'in yayınlarında, çok sevilmiş daha eski yayınlardan konular alan tablolar (harita ve şehir görüntüsü), hatta aynı devirde (1686) yayınlanan eserleri kopya eden tablolar da rastlamaktayız. Bu kitap, ayrıca, o sıralarda nadir konu sayılan sakız ağacı ve arkeolojik eser tablolarıyla da bezenmiştir. J. Sandrart'ın (1687) eserindeki tablolar, çoğu Venedik hakimiyetinde olan kaleler ve çeşitli manzaralar sergilemektedir. VI. Osmanlı-Venedik savaşında (1684-1699) Venediklilerin zaferlerini kutlamak amacıyla bunlara benzer daha başka eserler de yayınlanmıştı. 17. yüzyıl sonlarında J. Peeters'in (1690) yayınladığı kitaplarda, Osmanlı-Venedik savaşlarında Batı hristiyan güçlerinin zaferlerinin övgüsü kurulmaktadır. Bu kitaplarda Adriyatik denizinden Hindistan'a kadar uzanan bir coğrafya alanından şehir, liman ve çeşitli yer manzaraları sergilenmektedir. 

Hios (Sakız) adasının Venedikliler tarafından fethi (1694-1695) vesilesiyle yayınlanan Descrittione… di Scio (1694) başlıklı kayda değer kitapta Hios şehrinin bir görüntüsü yer alır, ancak sözkonusu resim daha önceki yayınlardan alınmış bir gravürün kopyasıdır.

B. de Monconys'nin (1665-66) metnine eşlik eden desenler seyahat edebiyatı yayınlarında rastlanan ender türden bir malzeme oluşturmaktadır. Bu malzeme içinde damıtma cihazları, kimya deneyleri, su tesisatı cihazları, hidrometre, mimarlık planları, meteoroloji fenomenleri, kuşbakışı çizimler, çeşitli insan tipleri, astronomi aletleri v.b. konular yer almaktadır. Hios (Sakız) adasına ilişkin bir çizim adada bir kiliseyi göstermektedir. 

J. Seller'in, Akdeniz kıyılarının ilk ayrıntılı haritası olan ve "English Pilot..." adıyla bilinen eseri ilk kez 17. yüzyılda yayınlanır, birçok yeni baskı yapar ve 19. yüzyıl dahil olmak üzere uzun süre rehber olarak kullanılır (burada sözkonusu olan 1771 baskısıdır). Seller'in toplu eserleri gemicilik haritalarında ingilizceyi geçerli dil kılmış ve ilerideki harita yayınlarını önemli ölçüde etkilemiştir. Bu eserdeki haritalar arasında Hios (Sakız) kıyılarının çizimleri de yer almaktadır.

Hios (Sakız) limanı ve adadaki görülecek yerlerle ilgili görüntülere 16. yüzyıldan itibaren rastlanabilir. İlk olarak Fransız asıllı J. Maurand'ın  (1544) seyahat günlüğünde yer alan ve eşi olmayan elyazması çizimlerde adanın limanını gösteren bir çizim görmekteyiz. 1714 yılında yayınlanan C. Le Bruyn'ün vakayinamesinde ilk kez Sakız'ın gerçeğe yaklaşan bir görüntüsü yer almakta. Le Bruyn kitabını alışılmadık konular ve resim tarzında gravürlerle bezemektedir. 1745 yılında yayınlanan İngiliz asıllı R. Pococke'un eserinde ise "Daskalopetra" (türkçe anlamı: öğretmen taşı, Homeros'la bağlantılı olarak) adıyla bilinen yörenin bir görüntüsüne rastlamaktayız. Aynı temayı ve daha başka temaları (örneğin Hios merkezinde bir çeşme, Kambos'ta çıkrıklı kuyulu bir tarla) Fransız asıllı M.G.F.A. Choiseul-Gouffier'in görkemli eserinde rastlamaktayız. Sözkonusu gezginin eserlerinde, 18. yüzyıl sonu-19. yüzyıl başlarında antik çağlar ve yunan kültürü için duyulan sevgi yepyeni ve özgün bir biçimde dile getirilirken, "görüntü" de seyahatnamenin başlıca öğesi olur. Gennadius Kütüphanesinde bulunan nadir Albümde (Album of 18 original drawings in sepia, yaklaşık olarak 1800) sanatçı sepya mürekkebiyle çizdiği resimlerin herbirinde mekândaki tarihî anıttan çok çevreyi vurgular.

Albüm'de (1984) sergilenen eserler arasında, İngiltere'de yayınlanan çığır açıcı “The Illustrated London News” (1842-1885) dergisiyle “The Graphic” (1869-1885) dergisinden alınmış nadir ve çok kayda değer tahta baskı gravürler yer almaktadır. Bu gravürlerin konusu, 1842-1885 yılları arasında vuku bulmuş siyasal ve toplumsal olaylar ve savaşlara ilişkin yerler ve kişilerdir. Görüntülenen yerler arasında Hios adası da bulunmakta. Özellikle 1881 yılında meydana gelen şiddetli deprem hakkında birçok yazı ve görüntüye yer verilmiştir.

19. yüzyılda Batı Avrupalıların bilgilerini çoğaltmak ve sosyal prestijlerini arttırmak için bir şart olan Doğu'ya "Büyük yolculuk"ta (Grand Tour) en önemli varış noktası doğu Akdeniz yöreleriydi. Ulaşım araçlarının gelişmesi ve yolculukların kolaylaşması kapsamında Hios (Sakız) adası, kâh bir varış noktası kâh görülecek yerlerden biri olarak Chr. Wordsworth (1882), J.H. Allan (1843) gibi gezginlerin eserlerinde belirmeye devam eder. J. Auldjo'nun eserini(1835) süsleyen çok özel ve nadir bir desen W. Gell'in kaleminden çıkmış olup görünüşe göre Hios (Sakız) adasının Kambos yöresinde konuşlanan varlıklı bir evi görüntüler.

Ol. Dapper'in (1688) "Archipel" (okunuş: Arşipel) başlıklı eserinde Sakız adasından sikkeler; Dilettante Cemiyeti (1769) yayınlarında nadir bir antik kabartma yontu; adadan çeşitli arkeolojik eserler ise R. Pococke'un (1745) eserinde rastlanmaktadır.

Daha 16. yüzyıldan beri kitapların resimlemesinde kadınlar çok sevilen bir konu olmuştu. Osmanlı İmparatorluğundan insan figürleri içeren ilk seyahatname olan N. De Nicolay'ın eserinde (1580), biri genç biri olgun iki kadının kıyafetlerini gösteren tablolar yer almaktadır. Bu kadın figürleri 18. yüzyıl sonlarına dek tekrar tekrar kopya edilip birçok çeşitlemelerle benzer yayınlarda kullanılmıştı (Ol. Dapper "Archipel", 1688).  La Chapelle'in eserinde (1648?) yer alan resimlerde İstanbul manzaraları arka plan olarak kullanılırken ilginç Doğulu kadın görüntüleri sergilenmektedir; bu resimler arasında bir de Sakızlı kadın kıyafeti bulunmaktadır. Yerel kıyafetleriyle Sakızlı kadınları J. Pitton de Tournefort'un (1717) eserinde görmekteyiz. Sözkonusu eser hem içeriği hem resimleriyle gezginlerin güzergâhını yeniden düzenlenmiş ve gezgin edebiyatında bir dönüm noktası oluşturmuştur. Van Mour'un 1714 tarihinde yayınlanan ve çok sevilen Albümünde gine Sakızlı bir kadın kıyafeti yer almaktadır. Sözkonusu tablo ileride yayınlanan başka eserleri etkileyip birçok kez kopyalanmıştır (Calvert, 1769). Gine aynı devirde C. De Bruyn  (1714) ve A. De La Mottraye'in (1722) (okunuş: Motre /Motrey) eserlerinde Sakız'dan kadın kıyafetleri ve kayda değer başörtüleri görmekteyiz. 19. yüzyıl başlarında, G.A. Olivier (1801), J.L.S. Bartholdy (1807), ve çizimlerinin niteliği ve görsel uslubu ile göze çarpan O.M. von Stackelberg'in  Albümünde (1828) kadın kıyafetleri gösteren tablolar yer almaktadır. Fransız gezgin A.L. Castellan'ın çok ciltli küçük boy zarif yayınında (1812) çizimler metinle eşit önemde olup yazarın kibar anlatımını özel bir bakışla verilmiş nadir temalarla tamamlamaktadır. Hios (Sakız) adasından bir erkek kıyafeti C. Deval'ın  (1827) eserinde görülebilir. Philip Argenti'nin (1953) (okunuş: F. Arcenti) Sakız adası kıyafetlerine ilişkin eseriyse bu konuda yapılmış en kapsamlı inceleme olup, çoğu seyahatnamelerden kaynaklanan son derece zengin görsel malzeme eşliğindedir.

Nihayet, tümüyle Hios (Sakız) adasına adanmış olan Fr. Perilla'nın (1928) kitabında adadaki önemli yerler, anıtlar ve manzaralardan bizzat Perilla'nın gerçekleştirdiği çizimler, gravür, akuarel ve fotoğraflar görülebilir.

Yazan: İoli Vingopoulou